English - Turkish
Definition of aktivposten in English Turkish dictionary
- asset
- varlık
Birçok kişi bugünlerde varlık açısından zengin ama zaman açısından fakir.
-Many people these days are asset-rich but time-poor.
Leyla'nın mal varlıkları donduruldu.
-Layla's assets were frozen.
- asset
- {i} değerli bir nitelik/erdem/beceri
- asset
- {i} değerli şey
- asset
- değerli bir nitelik
- asset
- (Ticaret) paraya çevrilebilir servet
- asset
- kazanç
- asset
- (Ticaret) malvarlığı
- asset
- beceri
- asset
- mal
Fadıl, Leyla'yı bir mal olarak gördü.
-Fadil saw Layla as an asset.
Tom tüm mal varlığını bir kayyuma devretti.
-Tom put all of his assets in a blind trust.
- asset
- değerli nitelik
- asset
- servet
- asset
- yararlı
- asset
- kıymetli vasıf
- asset
- (isim) varlık, değerli şey, mal, mülk
- asset
- kıymetli şey
Related Terms
German - English
Definition of aktivposten in German English dictionary
- entry on the credit sides
- asset
- asset items
- asset item
- assets
- entry on the credit side (accounting)
- credit item
- credit items
- antizipativer Aktivposten
- accrued asset
- antizipativer Aktivposten
- accrued revenue
- antizipativer Aktivposten
- accrued income
- transitorischer Aktivposten
- deferred revenue
- transitorischer Aktivposten
- deferred income
- transitorischer Aktivposten
- deferred credit