Bana şimdi Tom'un dosyası lâzım.
- I need Tom's file now.
Tom'un dosyasını tekrar gözden geçiriyorum.
- I've been going over Tom's file.
Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti.
- Tom went to the police station to file an accident report.
Bir hasar raporunu dosyalamak için mi geldin?
- Have you come to file a damage report?
Sen giyinirken tırnaklarımı törpüleyecek zamanım olacak.
- I'll have time to file my nails while you're dressing.
Mary bir tırnak törpüsü ile tırnaklarını törpülüyor.
- Mary is filing her nails with a nail file.
Öğrenciler tek sıra halinde yürüdüler.
- The students walked in a single file.
Kulübeye yetişinceye kadar onu tek sıra izledik.
- We followed him single file till we reached the cabin.