aktöre

listen to the pronunciation of aktöre
Turkish - English
good conduct, morals, ethics
moral principles, ethical values, ethics (of a society)
ethics
(Felsefe) ethical values
(Felsefe) moral principles
aktör
actor

He is a waiter and an actor. - O bir garson ve bir aktördür.

She had a picture taken with an actor. - O bir aktör ile birlikte resim çektirdi.

aktör
(Politika, Siyaset) agent
aktör
agency

A talent agency represents actors. - Bir yetenek ajansı aktörleri temsil eder.

aktör
thespian
aktör
films
aktör
etc
aktör
play actor
aktör
one who acts in plays
aktör
{i} player
aktör
artiste
Turkish - Turkish
Ahlâk
Ahlak, karakter
AKTÖR
(Osmanlı Dönemi) Fr. Tiyatroda erkek oyuncu
aktör
Erkek oyuncu
aktör
Olduğundan başka türlü görünen kimse