akşamlar

listen to the pronunciation of akşamlar
Turkish - English

Definition of akşamlar in Turkish English dictionary

akşam
evening

We have a party tomorrow evening. - Yarın akşam bir partimiz var.

We arrived here at six yesterday evening. - Buraya dün akşam altıda geldik.

akşamlar hayrolsun
(Konuşma Dili) Good evening
iyi akşamlar
good evening

Good evening, everyone. - Herkese iyi akşamlar.

Good evening, how are you? - İyi akşamlar, nasılsın?

akşam
dark

Tom ate dinner in the dark. - Tom karanlıkta akşam yemeği yedi.

It was terribly cold and nearly dark on the last evening of the year, and the snow was falling fast. - Son derece soğuktu ve yılın son akşamında neredeyse karanlıktı ve kar hızlı düşüyordu.

akşam
night

He is always working from morning till night. - O her zaman sabahtan akşama kadar çalışıyor.

He worked from morning till night. - O, sabahtan akşama kadar çalıştı.

akşam
p.m

Tom left the building at about 6 p.m. - Tom yaklaşık akşam altıda binayı terk etti.

The show will be on the air at 7 p.m. - Gösteri akşam saat yedide yayında olacak.

akşam
sunset
iyi akşamlar
good afternoon
Akşam
in evening
akşam
{i} eve

We have a party tomorrow evening. - Yarın akşam bir partimiz var.

We arrived here at six yesterday evening. - Buraya dün akşam altıda geldik.

akşam
vespertine
akşam
dew fall
akşam
last night, yesterday evening
akşam
time from 12: 00 noon to midnight
akşam
evening; in the evening
akşam
eventide
akşam
of evening

We're going to visit the Sun. But in the cool of evening! - Biz güneşe gideceğiz, ama akşam serinliğinde gideceğiz!

akşam
the sunset hour, the time of the first evening prayer
akşam
tonight, this evening
akşam
in the evening

Mother insists that we should be home by seven in the evening. - Anne akşam yedide evde olmamız gerektiğinde ısrar ediyor.

In the evening, I go to bed at ten. - Akşam, onda yatmaya giderim.

akşam
evenfall
akşam
sundown
iyi akşamlar demek
wish smb. good night
iyi akşamlar demek
bid smb. good night
İyi akşamlar!
Good evening!
ıyi akşamlar
Have a nice evening
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) MAGARİB
Akşam
(Osmanlı Dönemi) AŞİ
Akşam
abend
Akşam
(Osmanlı Dönemi) MÜSY
Akşam
abıngı
akşam
Akşam ezanı
akşam
bakınız: akşam namazı
akşam
Gündüzün son ve gecenin ilk saatleri: "Kendisini ilk defa yakından akşam sofrasında gördüm."- F. R. Atay
akşam
Akşam vakti kılınan namaz
akşam
Akşam namazı
akşam
Gece: "Şimdi, gelelim dün akşam bahsi geçen yüzük hikâyesine..."- Y. K. Karaosmanoğlu
akşam
Gündüzün son ve gecenin ilk saatleri
akşam
Gece

Mary'e bu gece yemek hazırlaması için izin vereceğiz. - Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz.

akşam
(Osmanlı Dönemi) mağrib