Tom drank a lot last night and is a bit hung over this morning.
- Tom dün gece çok içti ve bu sabah biraz akşamdan kalma.
Good evening, how are you?
- İyi akşamlar, nasılsın?
We arrived here at six yesterday evening.
- Buraya dün akşam altıda geldik.
I have a really bad hangover.
- Gerçekten kötü bir akşamdan kalmayım.
I have to be home tonight before it gets dark.
- Bu akşam hava kararmadan önce evde olmak zorundayım.
Tom ate dinner in the dark.
- Tom karanlıkta akşam yemeği yedi.
He is always working from morning till night.
- O her zaman sabahtan akşama kadar çalışıyor.
Tom didn't have dinner last night.
- Tom dün akşam akşam yemeği yemedi.
The show will be on the air at 7 p.m.
- Gösteri akşam saat yedide yayında olacak.
The express arrives at 6:30 p.m.
- Ekspres akşam 6:30'da varır.
I had a good time last evening.
- Dün akşam iyi bir vakit geçirdim.
My water broke on the evening of the predicted birth date.
- Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
We're going to visit the Sun. But in the cool of evening!
- Biz güneşe gideceğiz, ama akşam serinliğinde gideceğiz!
There is usually a cool breeze here in the evening.
- Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır.
My grandmother goes for a walk in the evening.
- Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor.
Mary'e bu gece yemek hazırlaması için izin vereceğiz.
- Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz.