If you want to get something in life, you should go against the flow.
- Hayatta bir şey elde etmek istiyorsanız, akıntıya karşı yüzmelisiniz.
The Humboldt current is a cold ocean current that flows north along the west coast of South America.
- Humboldt akıntısı Güney Amerika'nın batı kıyısı boyunca kuzeye doğru akan soğuk bir okyanus akıntısıdır.
It has a big whirlpool and a strong current.
- Büyük bir girdap ve güçlü bir akıntı vardı.
The boat is going against the current.
- Tekne akıntıya karşı gidiyor.
It must be dangerous to swim in this rapid stream.
- Bu hızlı akıntıda yüzmek tehlikeli olmalı.
To strive against the stream requires courage.
- Akıntıya karşı çabalamak cesaret gerektirir.
The boat drifted down the stream.
- Tekne akıntıyla sürüklendi.
I have a discharge from my left ear.
- Benim sol kulağımda bir akıntı var.
We canoed downstream.
- Kanoyla akıntı yönünde yol aldık.
Tom floated downstream on a raft.
- Tom bir salla akıntı yönünde batmadan yüzdü.