ajanda

listen to the pronunciation of ajanda
Turkish - English
(Ticaret) memo book
engagement book
diary
daily calendar
diary (in which one notes future engagements)
itineraries
daybook
ajan
agent

The tax agent allowed the deduction. - Vergi ajanı indirime izin verdi.

Tom is a former CIA agent. - Tom eski bir CIA ajanı.

ajanda tutmak
keep agenda
ajan
{i} spy

I suspect Tom is a spy. - Tom'un bir ajan olduğundan kuşkulanıyorum.

Watch out! A police spy is snooping around. - Dikkat et! Bir polis ajan etrafı gözetliyor.

ajan
operative
elektronik ajanda
(Bilgisayar) electronic organizer
elektronik ajanda
personal digital assistant
elektronik ajanda
(Bilgisayar) organizer
ajan
agent of
ajan
intelligencer
ajan
secret agent

Tom is a secret agent. - Tom gizli bir ajandır.

ajan
secret agent, spy
ajan
agent, secret agent " casus; agent, representative" temsilci
ajan
spook (Slang)
ajan
gumshoe
ajan
agent, representative
ajan
{i} courier
ajan
mole
ajan
{i} spook
ajan
{i} infiltrator
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Akılda tutulması icab eden şeyleri not etmeye yarayan, takvim şeklinde tanzim edilmiş defter
Gerekli notların unutulmaması için yazıldığı takvimli defter, andaç
Takvimli defter
Unutulmaması için gerekli notları yazmaya yarayan takvimli defter, andaç
andaç
AJAN
(Osmanlı Dönemi) Gizli vazifeli olan kişi
AJAN
(Osmanlı Dönemi) Fr. Bir şahsın, bir şirketin veya bir devletin bazı işlerini gören kimse
ajan
Bir kimsenin, bir ortaklığın veya bir devletin bazı işlerini gören kimse, iş görevlisi, temsilci
ajan
Bir devlet veya kuruluşun gizli amaçları için çalışan kimse, casus
ajan
Gizli görevli
ajanda
Favorites