I feel that I don't really belong here.
- Gerçekten buraya ait olmadığımı hissediyorum.
The third star belonged to a certain king.
- Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.
- Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.
We regarded the document as belonging to her brother.
- Biz belgenin onun erkek kardeşine ait olduğu gözüyle baktık.
Tell me whom these books belong to!
- Bana bu kitapların kime ait olduğunu söyle.
Tom took something that didn't belong to him.
- Tom kendine ait olmayan bir şeyi götürdü.