This necklace is a family heirloom.
- Bu gerdanlık bir aile yadigarı.
She planted heirloom tomatoes.
- O, aile yadigarı domatesleri ekti.
All our family heirlooms were destroyed in a fire.
- Bütün aile yadigârlarımız ateşte yok edildi.
It's a family heirloom.
- Bu bir aile yadigarı.