ailé

listen to the pronunciation of ailé
Turkish - English

Definition of ailé in Turkish English dictionary

aile
family

Practically every family has a TV. - Neredeyse her ailede televizyon var.

I don't know anything about her family. - Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.

aile
(Argo) oldies

What's your favorite oldies song? - Favori aile şarkın nedir?

aile
of a group of relatives
aile
(Konuşma Dili) wife
aile
family; wife; domestic
aile
next of kin; menage
aile
domestic

Tom was an expert in domestic abuse. - Tom aile içi istismar konusunda uzmandı.

Everyone has domestic troubles from time to time. - Herkesin zaman zaman ailevi sorunları olur.

aile
kin

I'm going to go to the United Kingdom to see my parents. - Ailemi görmek için Birleşik Krallık'a gidiyorum.

By example, parents should teach their children kindness. - Aileler çocuklarına örnek ile kibarlığı öğretmeli.

aile
connections between people or groups
aile
stirpes
aile
stirps
aile
of a family
aile
relations

Sami had a good relationship with his family. - Sami'nin, ailesiyle iyi bir ilişkisi vardı.

Her parents didn't approve of her relationship with him. - Ailesi onun onunla olan ilişkisi onaylamadı.

aile
brood
aile arabası
sedan
aile arabası
station wagon
aile ağacı
family tree
aile babası
(Latin) pater familias
aile baskısı
parental pressure
aile baskısı
family pressure
aile bireyi
family member
aile durumu
(Latin) status familiae
aile efradı
members of a family
aile efradı
(Askeri) dependents
aile ekonomisi
family economy
aile eğitimi
family education
aile filmi
family film
aile hekimi
(Tıp) primary care physician
aile hekimi
family doctor
aile hekimleri
(Tıp) family physicians
aile hekimliği
(Tıp) family practice
aile hukuku
domestic relations
aile ile ilgili
domestic
aile ilişkileri
family relationship
aile içi
domestic
aile içi şiddet
family violence
aile işletmesi
(Ticaret) family-owned business
aile işletmesi
(Ticaret) family business
aile kurmak
marry
aile kurmak
start a family
aile muhiti
family circle
aile odası
family room
aile planlama
family planning
aile planı
(Turizm) family plan
aile reisi
husbandman
aile reisi
father of a family
aile reisi
bread winner
aile reisi
(Ticaret) homeowner
aile reisi
(Ticaret) head of family
aile reisi
paterfamilias
aile reisi
house husband
aile rolleri
family roles
aile sağlığı
(Tıp) family health
aile sistemi
family system
aile sorunları
family problems
aile tahsisatı
(Askeri) family allowance
aile tarifesi
(Turizm) family fare
aile tarihçesi
genealogy
aile tedavisi
(Tıp) family therapy
aile terapisi
(Pisikoloji, Ruhbilim) family therapy
aile vakfı
family foundation
aile yapısı
family structure
aile yaşamı
domesticity
aile öyküsü
(Tıp) family history
aile şeceresi
genealogy
aile şirketi
family-owned business
aile fertleri
people
aile babası
family man
aile bağı
Family ties, family bond
aile bağı
Family ties
aile bağı
Family bond
aile bireyleri
members of the family, family members
aile birliği
Family bond
aile bütçesi
Family budget
aile hekimliği
Family medicine
aile koruması
family protection
aile ocağı
home
aile planlaması ve ana çocuk sağlığı
family planning and maternal and infant health
aile problem
family problem
aile saadeti
family happiness
aile skandalı
family scandal
aile soyağacı
family tree
aile tabanlı
family-based
aile terbiyesi
Family discipline
aile toplum kağıdı
Family community paper
aile üyeliği
family membership
aile adresi
family address
aile adı
family name

What's the spelling of your family name? - Aile adınızın yazılımı nasıl?

Watanabe is my family name. - Watanabe benim aile adımdır.

aile adı
patronymic
aile ahkamı
(Kanun) family law
aile anası
housemother
aile arasında
enfamille
aile babası
paterfamilias
aile bahçesi
tea garden
aile bahçesi/gazinosu
tea garden
aile bilgisi
marital information
aile bireyleri
members of the family
aile birliği
unity of family
aile boyu
king-size
aile büyükleri
family elders
aile cüzdanı
savings account
aile dili
(Dilbilim) home language
aile dili
(Dilbilim) family language
aile dizisi
family tv series
aile doktoru
family doctor

Layla was our family doctor. - Leyla aile doktorumuzdu.

My father sent for the family doctor. - Babam aile doktorunu çağırttı.

aile doktoru
family doctar
aile dostu
family friend
aile dramı
domestic drama
aile dışından evlilik
exogamy
aile geleneği
family tradition
aile hayatı
domesticity
aile hayatı
domesticity, family life
aile hayatı
home life
aile hizmetleri
family services
aile içi evlilik
endogamy
aile kaideleri
family rules
aile kamarası
(Askeri) family cabin
aile kuran kimse
homemaker
aile kurmak
to marry and start a family
aile mahkemesi
(Kanun) family court
aile malları
(Ticaret) family property
aile malları
entailed property
aile markası
(Ticaret) family branding
aile meclisi
family council
aile meseleleri
domestic affairs
aile mezarı
family vault
aile no
family no
aile ocağı
hearth and home
aile ocağı
fold
aile ocağı
home the family hearth
aile ortamı
fireside
aile pikniği
family picnic
aile planlaması
family planning
aile reisi
householder
aile reisi
head of the family, law paterfamilias
aile reisi
patriarch
aile reisi
head of the family, head of the household, householder
aile reisi
head of the family
aile reisi
goodman
aile reisi kadın
matriarch
aile reisi kadın
materfamilias
aile reisliği yapmak
wear the breeches
aile reisliği yapmak
wear the pants about a woman
aile reisliği yapmak
usually regarding her relationship with her male partner
aile sıra no
family serial no
aile sırları
family skeleton
aile sırrı
skeleton in the cupboard
aile sırrı
skeleton in the closet
aile sırrı
family skeleton
aile tipleri
types of family
aile toplumun çekirdeğidir
the family is the unit of society
aile türleri
family types
aile varlığı
family estate
aile yardımlarının ödenmesi
(Hukuk) payment of family allowances
aile yardımı
(Hukuk) family allowance
aile yardımı
(Askeri) dependency benefits
aile çevresi
family circle
aile çiftliği
family size/scale farm
aile özlemi
nostalgia for family or home
aile
folk
aile
family circle
aile
strain

Tom's expensive tastes put a strain on the family's finances. - Tom'un pahalı zevkleri ailenin mali durumuna bir yük oluyordu.

ev işleri yaparak aile yanında kalmak
au pair
geleneksel aile
(Pisikoloji, Ruhbilim) extended family
koruyucu aile
foster-parents
küçük aile
small family
normal aile
(Matematik) normal family
okul aile birliği
parent-teacher association
okul aile birliği
(Eğitim) school council
aile
host family
aileler
families

Families began to have fewer and fewer children. - Aileler gittikçe daha az çocuk sahibi olmaya başladı.

The government lowered taxes for lower-income families. - Hükümet düşük gelirli aileler için vergileri düşürdü.

ana çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezi
mother and child care and family planning center
büyük aile
large families
kadına yönelik aile içi şiddet
domestic violence against women
çocuksuz aile
childless families
Avrupa Topluluğu Aile Örgütleri Komitesi
(Hukuk) Committee of European Community Family Organizations (COFACE)
Birleşik Devletler Kara Kuvvetleri Toplum ve Aile Destek Merkezi
(Askeri) United States Army Community and Family Support Center
aile
next of kin
aile
{i} menage
anne, baba ve çocuktan oluşan aile
nuclear family
anne, baba ve çocuktan oluşan aile
a mother and their children
anne, baba ve çocuktan oluşan aile
family unit consisting of a father
dikey aile
(Matematik) orthogonal family
ev işleri yaparak aile yanında kalan kız
au pair girl
ev ve aile mabutları
penates
ev/aile
(Bilgisayar) home/family
iki kişinin para kazandığı aile
dual income family
karma aile
(Pisikoloji, Ruhbilim) blended family
köklü aile
old and well-known family
serbest aile
permissive parent
soylu aile
county family
süt aile
foster parents
televizyon ve aile
(Basın) television and family
vekil aile
surrogate parent
çekirdek aile
nuclear family

The nuclear family is a young prejudice; in fact, families have only been built around the few immediate members in the last 50 or 60 years of relative wealth. - Çekirdek aile genç bir önyargıdır; aslında, aileler sadece göreli zenginliğin son 50 ya da 60 yılı içinde birkaç yakın üyenin etrafında inşa edilmiştir.

çocuğa bakarak aile yanında kalan kız
au pair girl
çocuğa bakarak aile yanında kalmak
au pair
çocuğa kendi çocukları gibi bakan aile
foster parents
English - English

Definition of ailé in English English dictionary

aile
{n} a walk in a church, the wing of a choir
ayle
A grandfather
Turkish - Turkish

Definition of ailé in Turkish Turkish dictionary

AİLE
(Osmanlı Dönemi) Ev halkı
AİLE
(Osmanlı Dönemi) Aynı işte olan, aynı gaye için çalışanların hepsi.Kadının aile hayatında müdür-ü dahilî olmak haysiyetiyle kocasının bütün malına, evlâdına ve herşeyine muhafaza memuru olduğundan en esaslı hasleti; sadakattır, emniyettir. Açık saçıklık ise, bu sadakatı kırar; kocası nazarında emniyeti kaybeder, ona vicdan azabı çektirir. Hatta erkeklerde iki güzel haslet olan cesaret ve sehâvet kadınlarda bulunsa, bu emniyete ve sadakata zarar olduğu için, ahlâk-ı seyyiedendir. Köt
AİLE
(Osmanlı Dönemi) Erkeğin karısı
AİLE
(Osmanlı Dönemi) Akraba
aile
Aralarında kandaşlık veya hısımlık bulunan kimselerin tümü
aile
Karı, koca ve çocuklardan oluşan topluluk: "En büyük cevizin altını kalabalıkça bir aile kaplamıştı."- O. C. Kaygılı
aile
Aralarında kandaşlık veya hısımlık bulunan kimselerin tümü: "Yalnız ailemde değil, bizim köyde güreş etmeyen çocuk yok gibidir."- S. F. Abasıyanık
aile
Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü
aile
Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik
aile
Yelkenli yarış kotrası
aile
Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu
aile
Eş, karı
aile
Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü: "Bizim ailenin Mısır'la olan münasebetini bilirsiniz, belki..."- H. Taner
aile
Karı, koca ve çocuklardan oluşan topluluk
aile
Aynı soydan gelen kimseler zinciri
aile
Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü
aile hekimliği
Aile Hekimliği, çocuk, genç ve yaşlı tüm bireylere hem koruyucu hem de tedavi edici sağlık hizmetleri sunan bir tıp uzmanlık dalıdır. Aile Hekimleri, İç Hastalıkları, Kadın Hastalıkları – Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Genel Cerrahi, Psikiyatri branşlarında belirli sürelerde rotasyon yaparak temel hastalıkların önlenmesi ve tedavisindeki bilgileri edinirken aile hekimliğine özgün yaklaşımları da öğrenerek ve içselleştirerek mezuniyet sonrası eğitimlerini tamamlarlar ve uzman hekimler olarak sağlık bakım ekipleri içinde yerlerini alırlar
aile adı
Soyadı
aile bahçesi
Ailelerin rahatlıkla gidebileceği, alkollü içki içilmeyen bahçe
aile bütçesi
Kısa bir süre içinde bir işçinin veya işçi ailesinin hayat seviyesinde meydana gelen değişmeleri belirlemek amacıyla yapılan istatistik çalışması
aile dostu
Ailece tanışılan ve evlerine gidilip gelinen ahbap, yakın
aile gazinosu
Sadece evlilerin girebildiği ve birlikte eğlendikleri yer
aile hayatı
Aile bireylerinin bütün işlerini düzenli olarak ev içinde yapma durumu
aile hukuku
Aileyi oluşturan kişilerin karşılıklı hak ve görevlerini düzenleyen hukuk dalı
aile meclisi
Aile bireylerinin ortak görüşlerini belirleyen ve yerine getiren heyet
aile ocağı
Ailenin kurduğu, yerleştiği, geliştirdiği ev
aile reisi
Kanunlara göre aile yükümlülüğünü taşıyan kimse
aile saadeti
Genellikle karı, koca bazen de büyükler ve çocuklar arasındaki uyum, anlaşma, sevgi ve hoşgörü
ANAERKİL AİLE
(Hukuk) Ananın üstünlüğünün bulunduğu aile tipi
ATAERKİL AİLE
(Hukuk) Babanın üstünlügünün bulunduğu aile tipi
AYLE
(Osmanlı Dönemi) Fakirlik
Aile
ev
Aile
familya
BÜYÜK AİLE
(Hukuk) Karı koca ve çocuklardan başka torunların ve hatta onların da altsoyunun birlikte yaşadığı aile tipi
MATRİARKAL AİLE
(Hukuk) Anaerkil aile
büyük aile
Büyük baba, büyük anne ile bunların evli oğullarından, gelinlerinden ve çocuklarından oluşan aile
köklü aile
Eskiden beri bilinen ve iyi tanınan aile
çekirdek aile
Anne, baba ve henüz evlenmemiş çocuklardan oluşan aile
ailé
Favorites