Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir.
- Germs can only be seen with the aid of a microscope.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Aids'li insanlara yardım etmek amacıyla para toplamak için şarkıcılar birlikte şarkı söylediler.
- The singers sang together in order to raise money to help people with AIDS.
Adam boğulan kadına yardımcı olmak için daldı.
- The man dived to the drowning woman's aid.
Onun kaçmasına yardım ettiğim için tutuklandım.
- I was arrested for aiding in his escape.
Aids'li insanlara yardım etmek amacıyla para toplamak için şarkıcılar birlikte şarkı söylediler.
- The singers sang together in order to raise money to help people with AIDS.
Onu kendi işinde destekledik.
- We aided him in his business.
Sevgili bir arkadaşım tarafından desteklendim.
- I was aided by a dear friend.
Bu yeni ilaç, tedavine yardımcı olabilir.
- This new medicine may aid your recovery.
Sözlük dil öğrenmede önemli bir yardımcıdır.
- A dictionary is an important aid in language learning.
Bir bilim adamının yakında AIDS için bir tedavi keşfedeceğini umuyorum.
- I hope that some scientist will soon discover a cure for AIDS.
Yalnızca her birey ona karşı harekete geçmeye karar verirse, AIDS durdurulabilir.
- AIDS can be stopped only if every person decides to take action against it.
Ona ilk yardımda bulunabilir misiniz?
- Can you give him first aid?
İlk yardım hakkında ne bilirsiniz?
- What do you know about first aid?
Tom işitme cihazı olmadan neredeyse duyamıyor.
- Tom can hardly hear without his hearing aid.
Tom, sizin işitme cihazınızı kaybettiğiniz söyleniyor. Hayır! Meksika yemeklerini sevmiyorum.
- Tom, it's said you've lost your hearing aid. Nope! I don't like Mexican food.
Band-aid solutions were used to fix the leak.
The incompetent general's brilliant aid often made priceless suggestions.
A bank employee was also accused of aiding and abetting the gang of robbers.
Rather than fix the code, we just band-aided the problem by hiding the error message.
It was another of those political band-aids patted over a minor sore.
As a school nurse, Pat was used to bandaiding lots of scraped knees and elbows.
Then we better not drink the Kool-Aid. Have you been drinking the Kool-Aid, Robert?.
This table gets stained by cups very easily.
In aid to this fact, the man was also seen by six reliable witnesses!.
Other, smaller craters in the North Sea and Ukraine have been prayed in aid of this theory.
... It's been proven to aid in almost every ...
... to serve as my digital aid and assistant. ...