Definition of ahmaklaşma in Turkish English dictionary
- ahmak
- {s} foolish
That was foolish of Tom.
-O Tom'un ahmaklığıydı.
He thought how foolish he had been.
-O ne kadar ahmak olduğunu düşündü.
- ahmak
- fool
Tom has done something foolish.
-Tom ahmakça bir şey yapmış.
He thought how foolish he had been.
-O ne kadar ahmak olduğunu düşündü.
- ahmak
- stupid
Doing that was stupid.
-Onu yapmak ahmaklıktı.
Teenagers do a lot of stupid things.
-Ergenler birçok ahmakça şeyler yaparlar.
- ahmak
- jackass
What she is trying to say is that you're a jackass.
-Onun söylemeye çalıştığı şey senin bir ahmak olduğundur.
- Ahmak
- dumb
- ahmak
- gullible
- ahmak
- dimwitted
- ahmak
- idiot
You're an irresponsible idiot.
-Sen sorumsuz bir ahmaksın.
It's the most idiotic thing I've seen in my life.
-Bu, hayatımda gördüğüm en ahmakça şey.
- ahmak
- {i} booby
- ahmak
- {s} dreary
- ahmak
- looby
- ahmak
- {i} ass
- ahmak
- (deyim) twat
- ahmak
- {i} boob
- ahmak
- prick
- ahmak
- dupe
- ahmak
- (deyim) out to lunch
- ahmak
- potty
- ahmak
- nerd
- ahmak
- dope
- ahmak
- (deyim) bozo
- ahmak
- (deyim) cuckoo
- ahmak
- light
- ahmak
- clod
- ahmak
- ninny
- ahmak
- dork
- ahmak
- goat
- ahmak
- chucklehead
- ahmak
- puddinghead
- ahmak
- dullish
- ahmak
- addlebrained
- ahmak
- half-witted
- ahmak
- muggins
- ahmak
- muddleheaded
- ahmak
- blockheaded
- ahmak
- silly
She often asks silly questions.
-O sık sık ahmakça sorular sorar.
- ahmak
- goosey
- ahmak
- mutt
- ahmak
- rattlebrained
- ahmak
- goofy
- ahmak
- simp
- ahmak
- dullard
- ahmak
- dotterel
- ahmak
- imbecile
- ahmak
- simpleton
- ahmak
- idiotic
It's the most idiotic thing I've seen in my life.
-Bu, hayatımda gördüğüm en ahmakça şey.
- ahmak
- goosy
- ahmak
- gaga
- ahmak
- dim
- ahmak
- cloddish
- ahmak
- nitwit
- ahmak
- gazer
- ahmak
- half-wit
- ahmak
- {i} goose
- ahmak
- kookaburra
- ahmak
- goof
- ahmak
- cabbagehead
- ahmak
- dumb bell
- ahmak
- blockhead
- ahmak
- sappy
- ahmak
- gawky
- ahmak
- silly (Slang)
- ahmak
- doltish; dreary
- ahmak
- country bumpkin
- ahmak
- bumpkin
The little bumpkin bought a big pumpkin.
-Küçük ahmak büyük bir kabak aldı.
- ahmak
- fathead
- ahmak
- gubbins
- ahmak
- cretin
- ahmak
- dunderheaded
- ahmak
- stupid, foolish
- ahmak
- light in the head
- ahmak
- half witted
- ahmak
- numskull
- ahmak
- fool, idiot, imbecile, ass; stupid, silly, dumb, dim, dense, thick
- ahmak
- deadly dull
- ahmak
- very boring
- ahmak
- half wit
- ahmak
- greenhorn
- ahmak
- clot
- ahmak
- fool, idiot
- ahmak
- extremely tedious
- ahmak
- josser
- ahmak
- hayseed
- ahmak
- loon
- ahmak
- jerk
Don't act like a jerk.
-Bir ahmak gibi davranma.
Your ex-boyfriend is a jerk.
-Senin eski erkek arkadaşın bir ahmaktır.
- ahmak
- dunderhead
- ahmak
- dolt
- ahmak
- lummox
- ahmak
- pudding head
- ahmak
- {i} gander
- ahmak
- puddinghead,ed
- ahmak
- featherbrained
- ahmak
- {s} doltish
- ahmak
- soft
- ahmak
- prat
- ahmak
- footling
- ahmak
- {s} crass
- ahmak
- thick
- ahmak
- lumpish
- ahmak
- pillock
- ahmak
- chumpish
- ahmak
- {i} schlepper
- ahmak
- {i} noddy
- ahmak
- halfwitted
- ahmak
- mutton head
- ahmak
- {i} dunce
- ahmak
- nincompoop
- ahmak
- {i} gawk
- ahmak
- {i} prune
- ahmak
- tomfool
- ahmak
- {i} saphead
- ahmak
- fatuous
- ahmak
- {i} twerp
- ahmak
- thoughtless
- ahmak
- {i} sap
- ahmak
- {i} lump
- ahmaklaşmak
- to become stupid
- ahmaklaşmak
- to turn into a fool
- ahmaklaşmak
- to be momentarily bewildered
- ahmaklaşmak
- turn into a fool
Related Terms
Definition of ahmaklaşma in Turkish Turkish dictionary
- Ahmaklaşmak durumu
- (Osmanlı Dönemi) TAHAMMUK
- AHMAK
- (Osmanlı Dönemi) (Humk. dan) Pek akılsız, sersem, şaşkın. Anlayışsız
- Ahmak
- (Osmanlı Dönemi) HEFFAT
- Ahmak
- (Osmanlı Dönemi) SERCUC
- Ahmak
- (Osmanlı Dönemi) ANKE
- Ahmak
- (Osmanlı Dönemi) A'KEF
- Ahmak
- (Osmanlı Dönemi) FİSL
- Ahmak
- (Osmanlı Dönemi) HİLBUS
- Ahmak
- (Osmanlı Dönemi) HİLBACE
- Ahmak
- (Osmanlı Dönemi) HALİN
- Ahmak
- (Osmanlı Dönemi) HEZÎ
- Ahmak
- (Osmanlı Dönemi) DÜ'BUS
- Ahmak
- (Osmanlı Dönemi) DAFİT
- Ahmak
- (Osmanlı Dönemi) MİLG
- Ahmak
- (Osmanlı Dönemi) SELFE
- Ahmaklaşmak
- (Osmanlı Dönemi) TAHAMUK
- ahmak
- Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal: "Ahmak misafir ev sahibini ağırlar."- Atasözü
- ahmak
- Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal
- ahmaklaşmak
- Bir an için şaşalayıp bocalamak
- ahmaklaşmak
- Ahmak duruma gelmek, aptallaşmak