ahlâki

listen to the pronunciation of ahlâki
Turkish - English
moral

Tom has no moral values. - Tom'un ahlaki değerleri yok.

He has no moral values. - O hiçbir ahlaki değere sahip değil.

{s} moral

It was the moral thing to do. - O yapacak ahlaki bir şeydi.

Is it morally wrong to eat meat? - Et yemek ahlaki olarak yanlış mıdır?

ethic
ethical, moral
moral, ethical
pertaining to values and principles
ethical
ethical
moral reasoning
{s} ethic
ahlâki bozulma
gangrene
ahlâki değer
ethos
ahlâki yapı
ethos
ahlaki aşınma
moral decay
ahlaki aşınma
moral corrosion
ahlaki ortam
ethical environment
ahlaki borç
(Kanun) imperfect obligation
ahlaki görev
(Kanun) moral duty
ahlaki görev
moral injuction
ahlaki hüküm
moral-ethical judgement
ahlâki değerler
moral values
ahlâki değerler
eternal verities
ahlâki deşerler
moral values
ahlâki deşerler
eternal verities
Turkish - Turkish
Ahlaka uygun, ahlakla ilgili: "Bütün vaktim babamın verdiği ahlaki kitapları okumakla geçer."- Ö. Seyfettin
Ahlâka uygun, ahlâkla ilgili
(Osmanlı Dönemi) ahlâkla ilgili, ahlâka uygun
ahlâkî
Etik
AHLÂKÎ
(Osmanlı Dönemi) Ahlâkla ilgili, ahlâka ait
ahlaki vazife
Kanunun zorlaması olmaksızın, doğru bilindiği için yapılması gereken işler