ahlâkî

listen to the pronunciation of ahlâkî
Turkish - English

Definition of ahlâkî in Turkish English dictionary

ahlaki
moral

He has no moral values. - O hiçbir ahlaki değere sahip değil.

It was the moral thing to do. - O yapacak ahlaki bir şeydi.

ahlâki
{s} moral

Is it morally wrong to eat meat? - Et yemek ahlaki olarak yanlış mıdır?

He has no moral values. - O hiçbir ahlaki değere sahip değil.

ahlaki
ethic
ahlaki
ethical, moral
ahlaki
moral, ethical
ahlaki
pertaining to values and principles
ahlâki
ethical
ahlâki bozulma
gangrene
ahlâki değer
ethos
ahlâki yapı
ethos
ahlaki aşınma
moral decay
ahlaki aşınma
moral corrosion
ahlaki ortam
ethical environment
ahlaki borç
(Kanun) imperfect obligation
ahlaki görev
(Kanun) moral duty
ahlaki görev
moral injuction
ahlaki hüküm
moral-ethical judgement
ahlâki değerler
moral values
ahlâki değerler
eternal verities
ahlâki deşerler
moral values
ahlâki deşerler
eternal verities
ahlaki
ethical
ahlaki
moral reasoning
ahlâki
{s} ethic
Turkish - Turkish
Etik
(Osmanlı Dönemi) Ahlâkla ilgili, ahlâka ait
ahlaki
Ahlaka uygun, ahlakla ilgili: "Bütün vaktim babamın verdiği ahlaki kitapları okumakla geçer."- Ö. Seyfettin
ahlaki
Ahlâka uygun, ahlâkla ilgili
ahlaki
(Osmanlı Dönemi) ahlâkla ilgili, ahlâka uygun
ahlaki vazife
Kanunun zorlaması olmaksızın, doğru bilindiği için yapılması gereken işler
ahlâkî
Favorites