ahize

listen to the pronunciation of ahize
Turkish - English
handset

It is not recommended to leave phone handsets out of the charger for long periods of time. - Telefon ahizelerini uzun zaman zarflarında şarj dışında bırakmak tavsiye edilmez.

receiver

Tom picked up the telephone receiver and put it to his ear. - Tom telefon ahizesini aldı ve onu kulağına koydu.

The worried housewife heard the telephone ring and quickly picked up the receiver. - Endişeli ev hanımı telefonun zilini duydu ve hemen ahizeyi kaldırdı.

receiver: telefon ahizesi telephone receiver
telephone with the receiver and transmitter combined in a single handheld unit
part of a telephone that converts signals into sound
(telephone) receiver almaç
receiving set
{i} transmitter
Turkish - Turkish
Almaç, alıcı
Almaç
Telefonda seslerin duyulduğu ve iletildiği parça: "Ahize birinden ona geçerek belki bir saat konuştular."- M. C. Kuntay
ÂHİZE
(Osmanlı Dönemi) Fiz : Elektrik enerjisini mekanik enerjiye çeviren alet
ahize
Favorites