agreement, fitness, intercourse

listen to the pronunciation of agreement, fitness, intercourse
English - Turkish

Definition of agreement, fitness, intercourse in English Turkish dictionary

correspondence
{i} yazışma

Yazışmayı yıllarca sürdürdük. - We have carried on a correspondence for years.

İlgilenecek bazı yazışmalarım var. - I have some correspondence to deal with.

correspondence
mektuplaşma
correspondence
{i} haberleşme
correspondence
(Askeri) YAZIŞMA, YAZIŞMA SURETİYLE MUHABERE: Mektup ve yazı ile yapılan haberleşme ve temas
correspondence
(Tıp) Birbiriyle uyuşma, birbirine uygunluk, birbirini karşılama
correspondence
yazışma/benzerlik
correspondence
(Tıp) korespondans
correspondence
tekabüliyet
correspondence
karşılık gelme
correspondence
birbirini tutma
correspondence
uygunluk
correspondence
benzerlik
correspondence
uyuşma
correspondence
{i} benzeşme
correspondence
{i} mektuplar
correspondence
{i} benzerlik; benzer taraf
correspondence
{i} muhabirin ilettiği haber
English - English
{n} correspondence