Definition of agreeably, suitably, properly in English Turkish dictionary
- consistently
- tutarlı bir şekilde
- consistently
- İstikrarlı bir şekilde
- consistently
- durmadan
- consistently
- mütemadiyen
- consistently
- sürekli olarak
Suç oranları son birkaç on yılda sürekli olarak düşüyor.
-Crime rates have been consistently decreasing over the past few decades.
Sami, Leyla ile ilişkisi olduğunu sürekli olarak reddetti.
-Sami consistently denied having an affair with Layla.
- consistently
- sürekli
Sami, Leyla ile ilişkisi olduğunu sürekli olarak reddetti.
-Sami consistently denied having an affair with Layla.
Yakın zamanda yapılan araştırmalara göre, Japonya'daki yaşam beklentisi sürekli olarak artıyor.
-As recent research shows, the life expectancy in Japan is consistently increasing.
- consistently
- tutarlı olarak
Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
-In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
- consistently
- kalıcı biçimde
- consistently
- (Mukavele) devamlı olarak, mütemadiyen
- consistently
- uyumla
- consistently
- sürekli olarak, devamlı olarak, mütemadiyen
Related Terms
Definition of agreeably, suitably, properly in English English dictionary
- {a} consistently