agony, torment; anxiety, fear

listen to the pronunciation of agony, torment; anxiety, fear
English - Turkish

Definition of agony, torment; anxiety, fear in English Turkish dictionary

anguish
{i} ızdırap

O ızdırap içinde iken yeni bir sevgili edinir. - She takes a new lover while he is in anguish.

anguish
anguas
anguish
(Tiyatro) ıstırap piyesi
anguish
(Felsefe) içdaralması
anguish
elem
anguish
şiddetli acı
anguish
keder
anguish
acı

Sami'nin ailesi acı içinde bekliyordu. - Sami's family waited in anguish.

O bir tebessümle acısını sakladı. - He hid his anguish with a smile.

anguish
şiddetli ıstırap
anguish
elem yeis
anguish
{i} ıstırap, acı, keder
anguish
çok büyük acı
English - English
{i} anguish
agony, torment; anxiety, fear
Favorites