Yıllar önce orada bir kale vardı.
- There was a castle here many years ago.
Uzun zaman önce, burada bir köprü vardı.
- A long time ago, there was a bridge here.
Ben bir süre önce bu şarkıyı dinledim.
- I have heard of this song some time ago.
Onu bir süre önce buldum.
- I found it some time ago.
Uzun süre önce o filmi izledim.
- I saw that film long ago.
Tom bunu uzun süre önce yapmalıydı.
- Tom should've done that long ago.
Yıllar önce golf oynamaya başladım.
- I began playing golf years ago.
O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
- She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it.
Bu uzun zaman önce inşa edildi.
- This was built long ago.
Ben, o filmi uzun zaman önce izledim.
- I have seen that film long ago.
in days ago/in days agone.
gone long ago.
There was a Roman fort here long ago.
... Most recently out in Aurora. You know, just a couple of weeks ago, actually, probably ...
... 1 00,000 years ago, man can move. ...