agent noun of record; one who records

listen to the pronunciation of agent noun of record; one who records
English - Turkish

Definition of agent noun of record; one who records in English Turkish dictionary

recorder
bir çeşit zurna veya flavta
recorder
yazıcı aygıt
recorder
(Denizbilim) çizeç
recorder
(Bilgisayar) kayıt aracı
recorder
kaydedeci
recorder
kayıt memuru
recorder
blokflüt
recorder
kayıt cihazı

Bu kayıt cihazı yeni değil. - This tape recorder is not new.

Uçağın kokpit ses kayıt cihazı yoktu. - The airliner didn't have a cockpit voice recorder.

recorder
kayıt makinesi
recorder
yargıç
recorder
kayıt aleti
recorder
flavta
recorder
hakim/çığırtma/teyp
recorder
{i} blok flüt
recorder
{i} kayıt tutan kimse, yazıcı
recorder
recordership kaydedicilik
recorder
{i} sayaç
recorder
{i} ses kayıt cihazı

Uçağın kokpit ses kayıt cihazı yoktu. - The airliner didn't have a cockpit voice recorder.

recorder
{i} zabıt kâtibi
recorder
(Nükleer Bilimler) kaydedici

Bu video kaydedici sağlıklı çalışmıyor. - This video recorder doesn't work right.

O mağazadan ucuz bir video kaset kaydedici aldım. - I got a video cassette recorder cheap at that shop.

English - English
recorder
agent noun of record; one who records
Favorites