Üniversite arkadaşım terör karşıtı.
- My university friend is against terror.
Sıkıntılı günlere karşı biraz para biriktirmelisiniz.
- You should save some money against a rainy day.
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
O, yasalara aykırıdır.
- This is against the law.
Yen'in dolar karşısında değer kaybetmesi bekleniyor.
- The yen is expected to lose value against the dollar.
Yen dolar karşısında yüzde 10 değer kazandı.
- The yen appreciated 10 percent against the dollar.
Tom'un kedisi bacağına dayalı kıvrılıp yatmıştı.
- Tom's cat snuggled against his leg.
Savcı benim Tom aleyhinde tanıklık yapmamı istiyor.
- The DA wants me to testify against Tom.
Tom Mary'nin aleyhinde tanıklık etti.
- Tom testified against Mary.
Onu yapmada aleyhte karar verdim.
- I decided against doing that.
Tom ona karşı aleyhte karar verdi.
- Tom decided against it.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Hiç kimse mahkemede kendi aleyhine delil vermeye zorlanamaz.
- No one can be forced to give evidence against himself in court.
Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine davranmaktadır.
- The strong yen is acting against Japan's export industry.
Zaten Avrupalı müttefiklere karşı güçlü bir mücadele ile karşı karşıya kaldı.
- It already faced a strong fight against the European Allies.
Neyle karşı karşıya olduğunu anlamanı istiyordum.
- I wanted you to understand what you're up against.
Anne babasının arzusunun aksine şarkıcı oldu.
- He became a singer against his parents wishes.
Kocasının aksine çok genç görünüyor.
- She looks very young as against her husband.
He turned the umbrella against the wind.
He now gave Mrs Deborah positive orders to take the child to her own bed, and to call up a maid-servant to provide it pap, and other things, against it waked.
He stands out against his local classmates.
The Tigers will play against the Bears this weekend.
The giant was silhouetted against the door.
The rain pounds against the window.
The puppy rested its head against a paw.
If you swim against the current, you must work harder.
If you're not with us then you're against us.
- If you're not with us, you're against us.
You are either with us, or against us.
- You're either with us or you're against us.