again; another time; once more

listen to the pronunciation of again; another time; once more
English - Turkish

Definition of again; another time; once more in English Turkish dictionary

over
yukarıda

Tom yukarıdan geçen helikopterleri duyabiliyordu. - Tom could hear helicopters overhead.

Ocak ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre % 20 yukarıdaydı. - Exports in January were up 20% over the same period of last year.

over
-in (her) tarafında
over
süresince
over
-den çok
over
aşağıya

Tom şapkasını gözlerinin üzerine aşağıya indirdi. - Tom pulled his cap down over his eyes.

over
-in üzerine
over
karşıya
over
bitmiş

Henüz her şey bitmiş sayılmaz. - It ain't over till the fat lady sings.

Ben vardığımda parti neredeyse bitmişti. - The party was all but over when I arrived.

over
üzerine

Helen'in forumu bir veya iki fırın eldiveni kullanılıp kullanılmayacağı üzerine uzlaşmaz bir bölünme yaşadı. - Helen's forum experienced an irreconcilable schism over whether to use one or two oven mitts.

Oğlunun ölümü üzerine ağladı. - She wept over her son's death.

over
öbür tarafa
over
{e} çok

Şeylerin üzerinde çok dikkatlice düşünmeyi seven tipim. - I'm the type who likes to think things over very carefully.

Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde. - Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.

over
tersine

Nalokson morfin türevi ilaçların aşırı dozunun etkilerini tersine çevirebilen hayat kurtarıcı bir ilaçtır. - Naloxone is a life-saving drug that can reverse the effects of an opioid overdose.

over
üstüne, üzerine; üstünde, üzerinde; üstünden, üzerinden
over
baştan başa

Tom şimdi baştan başa sözleşmeyi okuyor. - Tom is reading over the contract right now.

over
aşırı,-in üstünde
over
geçkin

300'ü geçkin insan tutuklandı. - Over 300 people were arrested.

over
altını üstüne
over
(Askeri) İLERİDE !: Gözcü tarafından, patlamaların gözetleme hattına göre hedefin ötesinde olduğunu belirtmek için yapılan bildirim. Bak. " short"
over
bütün karşıdan karşıya
English - English
over

I lost my paper and I had to do the entire assignment over.

again; another time; once more
Favorites