Bu öğleden sonra meşgul olacağım.
- I will be busy this afternoon.
Öğleden sonra bir uçuş var mı?
- Is there a flight in the afternoon?
Hafif bir ikindi güneşi, dalların arasından süzülüp pencereden içeri giriyordu.
- The soft afternoon sun came in through the branches of the tree and then the window.
Her ikindi, kadın kiliseye dua etmeye giderdi.
- Every afternoon, the woman went to church to pray.
Tünaydın bayanlar ve baylar.
- Good afternoon, ladies and gentlemen.
rfhtfghfg.
... WEI-SEN LI: Good afternoon. ...
... But we'll be rolling this out this afternoon. ...