after-all

listen to the pronunciation of after-all
English - Turkish
(isim)hayet, sonunda, en sonunda, yine de, buna karşın
buna karşın

Buna karşın haklıydı. - He was right after all.

O, buna karşın geçmedi. - He didn't pass after all.

sonunda

Tom sonunda doğru kararı verdi. - Tom made the right decision after all.

Sonunda Tom haklıydı. - Tom was right after all.

yine de

Peter yine de gelmedi. - Peter didn't come after all.

Ben çok şey denedim fakat yine de başarısız oldum. - I tried many things but failed after all.

buna rağmen

Buna rağmen kimse problemi çözemedi. - No one could solve the problem after all.

(deyim) 1. dusunulenin beklenilenin tersine (bu anlamda genellikle cumlenin sonunda gelir) 2.ne de olsa 3.unutulmamalidir ki (cogu zaman bir tartisma veya bir nedenione surmek icin kullanilironun icin de cumlenin basina gelir.bu anlamda kullanildiginda vurguya dikkat edilmelidir.)
en sonunda
nihayet

Nihayet, o, sınavı geçmeyi başardı. - After all, he succeeded in passing the exam.

Nihayet bebeğin bir kız olduğu ortaya çıktı. - The baby turned out to be a girl after all.

her şeye rağmen

Her şeye rağmen onu başardın - You managed it after all.

Her şeye rağmen onu almadım. - Tom didn't buy it after all.

velhasıl
sonuç olarak

Sonuç olarak, haklısın. - You are right, after all.

Sonuç olarak o gelmedi. - After all she did not come.

neticede
bütün olan bitenden sonra
alt tarafı
hiç yoktan
bununla birlikte
(Konuşma Dili) her şeye karşın
(Konuşma Dili) her ne olursa olsun
zaten
ahir neticede
evvel ahir
netice itibarı ile
hiç neye bakmayarak
her halde
after all is said and done
dikkat vermek
after all is said and done
tam nazara almak
after all is said and done
umumiyetle
after all is said and done
evvel-ahir
after all is said and done
bitevlikte
after all
Nihayetinde

Nihayetinde o bir çocuk. - She is a child after all.

so he forgot it after all.
bu yüzden tüm sonra unuttum
after all
rağmen

Bütün çabalarımıza rağmen, sonuçta hepimiz başarısız olduk. - Despite our efforts, we failed after all.

Her şeye rağmen onu becerdin. - You managed it after all.

English - English
{a} at last, at length, in short, in brief
In the end; anyway; referring to something that was believed to be the case, but has now been shown not to be
emphasizes something to be considered; "after all, she is your boss, so invite her"; "he is, after all, our president"
in spite of expectations; "came to the party after all"; "it didn't rain after all
finally, after everything else
after-all

    Videos

    ... like me talking warmly about TPMs. After all, these are the technologies that make it possible ...
    ... after all that that's the spirit that is always move this nation for ...
Favorites