O, buna karşın geçmedi.
- He didn't pass after all.
Buna karşın haklıydı.
- He was right after all.
Sonunda hiçbir şey sonsuza kadar kalmaz.
- After all, nothing remains forever.
Tom sonunda Mary ile evlenmekten vazgeçti.
- Tom ended up marrying Mary after all.
Ben çok şey denedim fakat yine de başarısız oldum.
- I tried many things but failed after all.
Jane yine de onu almadı.
- Jane didn't buy it after all.
Buna rağmen kimse problemi çözemedi.
- No one could solve the problem after all.
Nihayetinde o bir çocuk.
- She is a child after all.
O bütün bu yıllardan sonra nihayet çıkıp geldi.
- He finally comes out after all these years.
Her şeye rağmen onu başardın
- You managed it after all.
Her şeye rağmen onu almadım.
- Tom didn't buy it after all.
Sonuç olarak dünya 21 Aralıkta sona ermedi gibi görünüyor.
- It looks like the world didn't end on December 21st after all.
Sonuç olarak o gelmedi.
- After all she did not come.
Nihayetinde o bir çocuk.
- She is a child after all.
Her şeye rağmen onu almadım.
- Tom didn't buy it after all.
Buna rağmen kimse problemi çözemedi.
- No one could solve the problem after all.
... after all that that's the spirit that is always move this nation for ...
... for PCs, phones, tablets, and other devices? After all, we have a general-purpose network ...