Turkish - English
Definition of afrika in Turkish English dictionary
- Dark Continent
Africa was once called the Dark Continent.
-Afrika'ya bir zamanlar Kara Kıta denirdi.
- Africa
Tom's ancestors came from Africa.
-Tom'un ataları Afrikadan geldi.
Meerkats live in Africa.
-Mirketler Afrika'da yaşar.
- African, of Africa
- 1.Africa
- of or pertaining to Africa or its culture
- African
When you watch television or listen to the radio, the music which you hear is often African in origin.
-Televizyon izlediğinde ya da radyo dinlediğinde, dinlediğiniz müzik genellikle Afrika kökenlidir.
African elephants are divided into two different species: savannah and forest elephants.
-Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır.
- Afrika Birliği Örgütü
- (Hukuk) Organization of African Unity (OAU)
- Afrika Dayanışma Teşkilatı
- (Askeri) Organization of African Unity
- Afrika Kalkınma Bankası
- (Hukuk) African Development Bank (AFDB)
- Afrika menekşesi
- African violet, saint paulia
- afrika antilopu
- oryx
- afrika antilopu
- type of large African antelope with long straight horns
- afrika geyiği
- eland
- afrika hurma kozalağı
- ivory nut
- afrika ile ilgili
- African
- afrika kökenli amerikalı
- Afro-American
- afrika'da doğan hintli
- Afro-Asian
- afrika'daki bir ağacın sert ve kızıl kerestesi
- camwood
- kuzey afrika
- northern africa
- Batı Afrika Ekonomik Topluluğu
- (Hukuk) Economic Community of West African States (ECOWAS)
- Güney Afrika
- South Africa; South African
- Güney Afrika Cumhuriyeti
- the Republic of South Africa
- Güney afrika
- South-Africa
- Kara afrika
- Black Africa
- Orta Afrika Cumhuriyeti
- the Central African Republic
- Orta Afrika Ekonomi ve Gümrük Birliği
- (Hukuk) Central African Customs and Economic Union (UDEAC)
- batı afrika mandril maymunu
- drill
- güney afrika ceylânı
- gemsbok
- güney afrika flemenkçesi
- South Dutch
- güney afrika hollanda lehçesi
- Afrikaans
- güney afrika hollandacası
- Taal
- güney afrika parası
- rand
- güney afrika şarabı
- Cape wine
- güney afrika'da bir kabile
- Kaffir
- güney afrika'da doğan avrupalı
- Afrikander
- güney afrika'da doğan avrupalı
- Afrikaner
- güney afrika'ya özgü bir kuş
- lory
- kuzey afrika yabani koyunu
- (Hayvan Bilim, Zooloji) audad
- kuzey afrika yerlisi
- Hamite
- kuzey afrika'da yerleşim yeri
- casbah
- tropik bir tür afrika ağacı
- shea
- vahşi afrika maymunu
- mandrill
- zehirli afrika yılanı
- mamba
Related Terms
English - English
Definition of afrika in English English dictionary
- Afrika Islam
- (born 1962 as Charles Andre Glenn) American rap disc jockey and music producer
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of afrika in Turkish Turkish dictionary
- Afrika domuzu
- Çift parmaklılardan, kalın derili, Afrika'da yaşayan ve yaban domuzuna benzer bir hayvan (Phacochoerus aethiopicus)
- Afrika menekşesi
- İki çeneklilerden, tüylü yapraklı, mor, pembe, beyaz renkli çiçekleri olan, evlerde saksıda yetiştirilen çok yıllık bir süs bitkisi (Saintpaulia ionantha)
- Afrika çekirgesi
- Değişik boyda ve renkte genellikle kuzey Afrika'da ekilmemiş arazilerde rastlanan zararsız bir çekirge (Locusta migratona)
Related Terms
afrika
Hyphenation
af·ri·kaPronunciation
Resimler
Favorites