Korkmak zorunda değilsin.
- You don't have to be afraid.
Tom'dan korkmak için bir sebep yok.
- There's no reason to be afraid of Tom.
Hata yapmaktan korkan kişiler İngilizce konuşmada gelişme kaydedemez.
- People who are afraid of making mistakes will make no progress in English conversation.
Her zaman korkan insanların işe yaramaz olduğunu düşünüyorum.
- I think people who are always afraid are useless.
Büyük köpekten korkmuşlar.
- They were afraid of the big dog.
O, korkmuş gibi davrandı.
- He behaved like he was afraid.
Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
- Older people are often afraid of trying new things.
Nancy köpeklerden korkar.
- Nancy is afraid of dogs.
Hata yapmaktan korkan kişiler İngilizce konuşmada gelişme kaydedemez.
- People who are afraid of making mistakes will make no progress in English conversation.
Örümceklerden korkan insanlar var.
- There are people who are afraid of spiders.
Hatalar yapmaktan korkmayın.
- Don't be afraid to make a mistake.
Hatalar yapmaktan korkmayın.
- Don't be afraid of making mistakes.
Bu şey yok, korkmayın!
- It's nothing, don't be afraid!
Hatalar yapmaktan korkmayın.
- Don't be afraid to make a mistake.
Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.
- I don't want to be afraid of Tom anymore.
Tom'dan korkmak için bir sebep yok.
- There's no reason to be afraid of Tom.
He is afraid that he will die.
I am afraid I can not help you in this matter.
Do you have any beer? No, I'm afraid not.
Do we really have to do every one by hand? Yes, I'm afraid so.