Tom's behavior at the party was inexcusable.
- Tom'un partideki davranışı affedilmezdi.
Your behavior was inexcusable.
- Davranışın affedilmezdi.
What I've done is unforgivable.
- Yaptığım şey affedilmez.
What Tom did was unforgivable.
- Tom'un yaptığı şey affedilmezdi.
I certainly don't condone that.
- Kesinlikle onu affetmem.
Forgive me Father for I have sinned.
- Günah işlediğim için beni affet Tanrım.
Please forgive me for opening your letter by mistake.
- Yanlışlıkla mektubunu açtığım için lütfen beni affet.
You forgave me, didn't you?
- Beni affettin, değil mi?
She forgave him for killing her father.
- O, babasını öldürdürmesine rağmen onu affetti.
My mother excused his mistake.
- Annem onun hatasını affetti.
You'll have to excuse me.
- Beni affetmek zorunda kalacaksın.
We have already forgiven you.
- Biz zaten sizi affettik.
Tom still hasn't forgiven me.
- Tom hâlâ beni affetmedi.