affectionate, loving; overly attentive; doting, fatuous

listen to the pronunciation of affectionate, loving; overly attentive; doting, fatuous
English - Turkish

Definition of affectionate, loving; overly attentive; doting, fatuous in English Turkish dictionary

fond
{s} düşkün

Dedikoduya çok düşkündür. - She is very fond of gossip.

Çiçeklere çok düşkündür. - She is very fond of flowers.

fond
aşık
fond
{s} sevgi dolu

Tom'un Mary ile ilgili sevgi dolu anıları var. - Tom has fond memories of Mary.

fond
hoşlanan
fond
fondly şefkatle
fond
{s} seven
fond
{s} aşırı

Ann aşırı derecede çikolataya düşkün. - Ann is exceedingly fond of chocolate.

fond
iptilâ
fond
sever

O balık tutmayı sever. - He is fond of fishing.

Hem babam hem de erkek kardeşim kumarı çok severler. - Both my father and my brother are fond of gambling.

fond
aşırı seven
fond
fondness sevgi
fond
umutlu
fond
saf
fond
muhabbetle
fond
meraklı

Ben sinema meraklısıyım. - I am fond of the cinema.

Kız kardeşim müziğe meraklıdır. - My sister is fond of music.

fond
düşkünlük
fond
merak

Kız kardeşim müziğe meraklıdır. - My sister is fond of music.

Ben sinema meraklısıyım. - I am fond of the cinema.

fond
{s} pervasız
fond
(sıfat) düşkün, seven, aşırı, abartılı, pervasız
English - English
{s} fond
affectionate, loving; overly attentive; doting, fatuous
Favorites