English - Turkish
Definition of affecting things past; retroactive, ex post facto in English Turkish dictionary
- retro
- (Bilgisayar) geçmiş
- retro
- (Diş Hekimliği) 'geriye, geride' anlamında önek
- retro
- geri
- retro
- tersine
- retro
- geriye doğru
- retro
- geriye
Geriye doğru bakıldığında, ben muhtemelen oraya onunla gitmemem gerekirdi.
-In retrospect, I probably shouldn't have gone there with her.
Geriye dönüp bakıldığında, o karar bir hataydı.
-In retrospect, that decision was a mistake.
- retro
- (Tıp) Ard, geride (bulunan) arkasında
- retro
- geçmişe
Geçmişe bakıldığında, çöplerimizi evlerimize çok yakın yakmamamız gerektiği apaçık ortadadır.
-In retrospect, it may seem obvious that we shouldn't have been burning our trash so close to our house.
Geçmişe bakıldığında, ona daha saygılı davranmalıydım.
-In retrospect, I should have treated her with more respect.
- retro
- ters
Related Terms
English - English
Definition of affecting things past; retroactive, ex post facto in English English dictionary
- retro
affecting things past; retroactive, ex post facto
Hyphenation
af·fect·ing things past; retroactive, ex post factoPronunciation
Resimler
History
Favorites