afedersiniz

listen to the pronunciation of afedersiniz
Turkish - English
pardon me

Pardon me, do you speak English? - Afedersiniz, İngilizce konuşur musunuz?

Pardon me, I didn't know you were still there. - Afedersiniz, hala orada olduğunuzu bilmiyordum.

sorry

Sorry. I didn't mean to bother you. - Afedersiniz. Sizi rahatsız etmek istememiştim.

I am sorry
I beg your pardon
excuse me!

Excuse me, is this seat taken? - Afedersiniz, bu sandalye dolu mu?

Excuse me, do you know what time it is? - Afedersiniz, saatin kaç olduğunu biliyor musunuz?

excuse me

Excuse me, who is this woman? - Afedersiniz, bu kadın kim?

Excuse me, is this seat taken? - Afedersiniz, bu sandalye dolu mu?

affedersiniz
i'm sorry

I'm sorry, I've forgotten your name. - Affedersiniz, adınızı unuttum.

I'm sorry, did I do something wrong? - Affedersiniz, yanlış bir şey mi yaptım?

affedersiniz
excuse

Excuse me, can you tell me how to get to Central Park? - Affedersiniz, Central Park'a nasıl gidebileceğimi bana söyleyebilir misiniz?

Excuse me. Who are you? - Affedersiniz. Siz kimsiniz?

affedersiniz
sorry

I'm sorry, but I didn't catch what you said. - Affedersiniz fakat söylediğinizi anlamadım.

I'm sorry, did I do something wrong? - Affedersiniz, yanlış bir şey mi yaptım?

affedersiniz
Excuse me

Excuse me, but I feel sick. - Affedersiniz, ama hasta hissediyorum.

Excuse me, can you tell me how to get to Central Park? - Affedersiniz, Central Park'a nasıl gidebileceğimi bana söyleyebilir misiniz?

affedersiniz
I beg your pardon
affedersiniz
Pardon me

Pardon me, I came in because I thought the room was free. - Affedersiniz, boş olduğunu düşündüğüm için odaya girdim.

Pardon me, but that is my racket. - Affedersiniz, ama o benim raketim.

affedersiniz
feel sorry
affedersiniz
Excuse me a moment
affedersiniz
excuse me, I'm sorry, sorry, I beg your pardon
afedersiniz
Favorites