aesthetic value

listen to the pronunciation of aesthetic value
English - Turkish

Definition of aesthetic value in English Turkish dictionary

art
{i} yaratıcılık
art
usül
art
sanat

Okulda güzel sanatlar okuyor. - She is studying fine art at school.

Sanat öğrenimi yapmak iyi bir zevk gerektirir. - It requires a good taste to study art.

art
sanat ürünü
art
güzel sanatlar

Sanatçı olmak için bir güzel sanatlar okulunda okumak zorunda değilsiniz. - You don't have to study at a school of fine arts to become an artist.

Güzel sanatlar on beşinci yüzyılda İtalya'da gelişti. - The fine arts flourished in Italy in the 15th century.

art
arts and crafts el işleri
art
yöntem
art
eski

Leonardo da Vinci tarafından yapılmış yaklaşık 900 eskiz kalmıştır. - There remain approximately 900 art sketches by Leonardo da Vinci.

Tom Mary'e, eski bir gazete makalesi gösterdi. - Tom showed Mary an old newspaper article.

art
sihirbazlık

Sihirbazlık, batıl itikadı paraya çevirme sanatıdır. - Magic is the art of changing superstition into money.

art
{i} hüner
art
yol yordam
art
{i} şeytanlık
art
(Avrupa Birliği) sanat; zanaat
art
sanat yapıtı
art
{i} kurnazlık

Din çok bireyseldir. Neredeyse herkesin gerçekten kendi dini vardır. Dindeki bütünlük bir kurnazlıktır. - Religion is very personal. Practically everyone has really his own religion. Collectivity in religion is an artifice.

art
büyü

Japonya'daki en büyük sanatçılardan biridir. - He is one of the greatest artists in Japan.

John büyük bir sanatçı oldu. - John grew up to be a great artist.

English - English
worth or merit of an object based on its inherent beauty which is pleasing to the eye
art
aesthetic value

    Hyphenation

    aes·thet·ic val·ue

    Turkish pronunciation

    esthetîk välyu

    Pronunciation

    /esˈᴛʜetək ˈvalyo͞o/ /ɛsˈθɛtɪk ˈvæljuː/
Favorites