admonition; advice; warning

listen to the pronunciation of admonition; advice; warning
English - Turkish

Definition of admonition; advice; warning in English Turkish dictionary

advertisement
reklam

Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı. - Thousands of people were deceived by the advertisement.

Yeni yayınlar için gazeteye bir reklam koydum. - I put an advertisement for the new publications in the newspaper.

advertisement
{i} reklâm

Eski kanepeni satmak istiyorsan neden yerel bir gazeteye bir reklam koymuyorsun? - If you want to sell your old sofa, why not put an advertisement in the local paper?

Yeni yayınlar için gazeteye bir reklam koydum. - I put an advertisement for the new publications in the newspaper.

advertisement
{i} duyuru
advertisement
ilan

Buraya yakın kiralık bir daire olduğunu gazete ilanlarından okudum. - I read in the newspaper advertisements that there is an apartment for rent near here.

İndirimler ve satışlarla ilgili ilanlar sürekli olarak Tom'un cep telefonuna geliyor. - Advertisements for discounts and sales constantly arrive on Tom's mobile phone.

English - English
advertisement
admonition; advice; warning
Favorites