O, arkadaşlarının işlerini idare etti.
- He administered his friend's affairs.
Okulu yeni bir okul müdür idare etmektedir.
- A new principal is administering the school.
Rahip kutsal yağ sürme ayinini yönetti.
- The priest administered Extreme Unction.
Bakanlık iç işlerini yönetir.
- The ministry administers the internal affairs.
The definition of continence applied was, no leak(diurnal or nocturnal) and no pads used, assessed by patientself-administered questionnaire.