Definition of adiyat in Turkish Turkish dictionary
Kıymetsiz şeyler. (Kur'an, âyetleriyle insanların nazarını me'lüfatları olan şeylere çeviriyor. Âyetler, necimler gibi ülfet perdesini deler, atar. İnsanın kulağından tutar, başını eğdirir. O ülfetin altındaki havârık-ul âdât mu'cizeleri o âdiyat içerisinde gösterir. M.N.)
Her zaman meydana gelen hârikulâde ve birer mu'çize-i kudret olmakla beraber, insanlarca alışılmış olduğundan kuymeti bilinmeyen hâdiseler
(Osmanlı Dönemi) her zaman meydana gelen hârikulâde ve birer mucize-i kudret olmakla beraber, insanlarca alışılmış olduğundan kıymeti bilinmeyen hâdiseler
(Osmanlı Dönemi) Kıymetsiz şeyler. (Kur'an, âyetleriyle insanların nazarını me'lüfatları olan şeylere çeviriyor. Âyetler, necimler gibi ülfet perdesini deler, a(Tarih) İnsanın kulağından tutar, başını eğdirir. O ülfetin altındaki havârık-ul âdât mu'cizeleri o âdiyat içerisinde gösterir. M.N.)
(Osmanlı Dönemi) (Âdi. C.) Her zaman meydana gelen hârikulâde ve birer mu'cize-i kudret olmakla beraber, insanlarca alışılmış olduğundan kuymeti bilinmeyen hâdiseler