Toplama doğru ama çıkarmanda bir hata var.
- The addition is correct, but there is an error in your subtraction.
Toplamayı severim ama çıkarmayı değil.
- I like addition but not subtraction.
İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım.
- I had to pay 5 dollars in addition.
Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.
- Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.
Bu pul, benim koleksiyonum için iyi bir katkı olacak.
- This stamp will be a good addition to my collection.
Komite eklemeyi onayladı.
- The committee approved the addition.
Ekleme ve çıkarmalar hemen gösterilmiyor.
- Additions and deletions are not shown immediately.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
Kesin olarak konuşursam, sağlıklı düşünmek için en az altı saate ihtiyacım var. Ayrıca mutlu olmak için yedi saate ihtiyacım var.
- Precisely speaking, I need six hours to at least think straight. Additionally, I need seven hours to be happy.
O yakışıklıdır. Ayrıca sporda iyidir.
- He is handsome. In addition, he is good at sport.
The addition of five more items to the agenda will make the meeting unbearably long.