Aman tanrım, bir acemi aldı beni.
- Oh my god, a newbie owned me!
Her şey taze ve yeni.
- Everything's fresh and new.
Ne kadar yaşlanırsan, yeni bir dili öğrenmek o kadar zor olur.
- The older you get, the more difficult it becomes to learn a new language.
John New York'ta yaşar.
- John lives in New York.
Yeni Zelanda'da, halk İngilizce konuşur.
- They speak English in New Zealand.
Eski tekerlekleri yenisiyle değiştir.
- Replace the old tires with new ones.
Her şey taze ve yeni.
- Everything's fresh and new.
Hiç Yeni Ahit'i okudun mu?
- Have you ever read the New Testament?
Yumurtadan yeni çıkmış yavru kuşlar çok tüylü idi.
- The newly hatched baby birds were way too feathery.
We turned up some new evidence from the old files.