Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.
- Adding comments makes reading the code easier.
Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.
- Adding comments makes it easier to read the code.
Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.
- Adding comments makes it easier to read the code.
Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.
- Adding comments makes reading the code easier.
Tatoeba'ya örnekler ekliyorum.
- I am adding examples to Tatoeba.
Bu web sitesine niçin cümle ekliyorsunuz?
- Why are you adding sentences to this website?
İlave etmek istediğin bir şey var mı?
- Is there anything you'd like to add?
Daha sonra yapmak istediğimiz şey biraz tuz ilave etmek.
- What we want to do next is add some salt.
Sayıları toplamak çok mutlu edicidir.
- Adding up numbers is very uplifting.
Hesap makinesi kullanarak sayıları toplamak kolaydır.
- It is easy to add numbers using a calculator.
Hesap makinesi kullanarak sayıları toplamak kolaydır.
- It is easy to add numbers using a calculator.
Çocuk nasıl toplama yapılacağını bile bilmiyor.
- The child does not even know how to add.
Esperantoda çoğul oluşturmak için tekil isme j ekle.
- To form the plural in Esperanto, add a j to the singular.
Açılış konuşması tek başına bir saat sürdü.
- The opening address alone lasted one hour.
Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.
- You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
10'a 5 eklemek kolaydır.
- It is easy to add 5 to 10.
Farklı dillerde bir sürü cümle ekleyebilirim.
- I can add many sentences in different languages.
Biraz daha biber ekle.
- Add a little more pepper.
Katılımcıların başkalarına saygılı cümleler eklemeleri gerekir.
- Contributors should add sentences that are respectful of others.
Birkaç son rötuş eklerim.
- I add a few finishing touches.
Biraz şeker ekler misiniz?
- Don't you add some sugar?
Telifli kaynaklardan cümleler eklemeyin.
- Don't add sentences from copyrighted sources.
Annem salataya tuz eklemeyi unuttu.
- My mother forgot to add salt to the salad.
Lütfen biraz daha kahve ilave et.
- Please add more coffee.
Komiteye bir kadın ilave ettiler.
- They added a woman to the committee.
From the 2nd century BC to the 3th century AD.
I have placed both of the ads in the newspaper as instructed.
After engaging the boss for one minute, two adds will arrive from the back and must be dealt with.
He added that he would willingly consent to the entire abolition of the tax. - William Macaulay.
I will add to your yoke. - 1 Kings 12:14.
As easily as he can add together the ideas of two days or two years. - John Locke.
... OK, here we're adding a new report in ...
... But adding all of the detail for Google, actually having ...