Daha sonra yapmak istediğimiz şey biraz tuz ilave etmek.
- What we want to do next is add some salt.
Az önce söylediklerime ilave etmek istediğin bir şey var mı?
- Is there anything you want to add to what I just said?
Sayıları toplamak çok mutlu edicidir.
- Adding up numbers is very uplifting.
Hesap makinesi kullanarak sayıları toplamak kolaydır.
- It is easy to add numbers using a calculator.
10'a 5 eklemek kolaydır.
- It is easy to add 5 to 10.
Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.
- Adding comments makes reading the code easier.
Telifli kaynaklardan cümleler eklemeyin.
- Don't add sentences from copyrighted sources.
Farklı dillerde bir sürü cümle ekleyebilirim.
- I can add many sentences in different languages.
Hesap makinesi kullanarak sayıları toplamak kolaydır.
- It is easy to add numbers using a calculator.
Toplamayı severim ama çıkarmayı değil.
- I like addition but not subtraction.
Yapman gereken tek şey buraya adını ve adresini yazmak.
- All you have to do is to write your name and address here.
O yakında tekrar yazacağını mektubunda ekledi.
- She added in her letter that she would write again soon.
Katılımcıların başkalarına saygılı cümleler eklemeleri gerekir.
- Contributors should add sentences that are respectful of others.
Üçe üç eklerseniz, altı elde edersiniz.
- If you add 3 to 3, you get 6.
O, sadece ateşe yakıt ekler.
- It only adds fuel to the fire.
10'a 5 eklemek kolaydır.
- It is easy to add 5 to 10.
Yorum ekleme kod okumayı kolaylaştırır.
- Adding comments makes the code easier to read.
Annem çorbanın tadına baktı ve biraz daha tuz ilave etti.
- My mother tasted the soup and added a little more salt.
Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.
- Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.
Bir tutam biber eklemeye ne dersin?
- How about adding a touch of pepper?
Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.
- Adding comments makes it easier to read the code.
Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.
- Add one teaspoon of paprika.
Bu şekiller toplanmaz.
- These figures don't add up.
Lütfen sayıları toplayınız.
- Please add up the numbers.
Az önce söylediklerime ilave etmek istediğin bir şey var mı?
- Is there anything you want to add to what I just said?
Hala bu açıklamaya eklenecek bir şey var mı?
- Is there still something to add to his explanation?
İyi bir kafa ve iyi bir kalp her zaman müthiş bir kombinasyondur. Fakat buna bir okuryazar dil ya da kalem eklediğinizde, o zaman çok özel bir şeyiniz vardır.
- A good head and a good heart are always a formidable combination. But when you add to that a literate tongue or pen, then you have something very special.
Tom adını dansa katılmak isteyenlerin listesine ekledi.
- Tom added his name to the list of people who wanted to attend the dance.
Onu adliye binasında alabilirsin, katip ekledi.
- You can get it at the courthouse, the clerk added.
Güzel hava yolculuğumuza neşe ekledi.
- Fine weather added to the joy of our trip.
Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.
- Adding comments makes reading the code easier.
Esperantoda, o ile biten isimler. Çoğul bir j ekleyerek oluşturulur.
- In Esperanto, nouns end in o. The plural is formed by adding a j.
Yemeğime tuz ekliyorum.
- I am adding salt to my food.
Bu web sitesine niçin cümle ekliyorsunuz?
- Why are you adding sentences to this website?
After engaging the boss for one minute, two adds will arrive from the back and must be dealt with.
He added that he would willingly consent to the entire abolition of the tax. - William Macaulay.
I will add to your yoke. - 1 Kings 12:14.
As easily as he can add together the ideas of two days or two years. - John Locke.
The Lord shall add to me another son. - Genesis, 30:24.
and that he ſhould never ceaſe to lament the loſs of me, they, to add fuel to fire, under a feigned ſolicitude to alleviate his majeſty's diſquiet, began to praiſe with the utmoſt ardour, my great abilities.
The first consul continued to add fuel to the fire.
As if the hostile takeover weren't enough, to add insult to injury they scrapped ninety percent of our products and replaced them with their own.
The secretary offered a full typing and copying service for theses with the option of binding as an add on.
His story just doesn't add up. Why would he have been at the restaurant the day before the event?.
If you can save even a couple of dollars per day, it will add up to a lot over a year.
Add up the prices and find out how much it will cost.
The new Web site will really add value for our customers.
They told me I was too old for the job, and then to add insult to injury, they refused to pay my expenses!.
... PRESIDENT OBAMA: When you add up all the loopholes and deductions that upper income individuals ...
... And I would add to what Raghav said, that print is the only ...