Ken korkunç bir soğuk algınlığı olmuş gibi görünüyor.
- Ken seems to have a terrible cold.
Tom korkunç bir suçun kurbanı.
- Tom is the victim of a terrible crime.
Tom neredeyse bir yerli gibi yazabilir fakat onun telaffuzu berbattır.
- Tom can write almost like a native speaker, but his pronunciation is terrible.
O berbat bir soğuk aldı.
- He caught a terrible cold.
Sanırım Tom'a çok kötü bir şey oldu.
- I think something terrible has happened to Tom.
O zaman çok kötü görünüyordu.
- She looked terrible at that time.
O sözcük oyunu müthiştir.
- That pun is terrible.
Tom müthiş göründüğümü söyledi.
- Tom said I looked terrible.
Bu yol dehşet verici.
- This road is terrible.
Sanırım Tom'a çok kötü bir şey oldu.
- I think something terrible has happened to Tom.
O zaman çok kötü görünüyordu.
- She looked terrible at that time.