Penguenlerin gözleri sualtı görüş için uyarlanmıştır.
- Penguins' eyes are adapted for underwater vision.
Bu kitap çocuklar için uyarlanmıştır.
- This book is adapted for children.
Yurt dışında yaşamaya kolayca adapte oldular.
- They easily adapted to living abroad.
Onlar New York'a taşındı, ancak onlar yeni ortamlarına kolaylıkla adapte oldu.
- They moved to New York, but adapted easily to their new surroundings.
Sadece uyarlamak zorundasın.
- You just have to adapt.
Yabancı bir kültürde yaşamaya uymak genellikle zordur.
- It is generally hard to adapt to living in a foreign culture.
Kendini yeni çevresine uyarlamaya çalıştı.
- He tried to adapt himself to his new surroundings.
Sadece uyarlamak zorundasın.
- You just have to adapt.
Bu oyun romandan uyarlanmıştır.
- This play was adapted from the novel.
O, hikayeyi çocuklar için uyarladı.
- He adapted the story for children.
Biz bu yeni koşullara planımızı adapte etmeliyiz.
- We must adapt our plan to these new circumstances.
Kendisini yeni çevresine adapte etmeyi zor buldu.
- She found it was difficult to adapt herself to her new surroundings.
They could not adapt to the new climate and so perished.
... We've adapted the culture, we've adapted everything that ...
... we have adapted, become even more intelligent. ...