Sadece uyarlamak zorundasın.
- You just have to adapt.
Yabancı bir kültürde yaşamaya uymak genellikle zordur.
- It is generally hard to adapt to living in a foreign culture.
Kendini yeni çevresine uyarlamaya çalıştı.
- He tried to adapt himself to his new surroundings.
Bu film, bir roman uyarlamasıdır.
- This film is an adaptation of a novel.
Bu kitap çocuklar için uyarlanmıştır.
- This book is adapted for children.
Bu film, bir roman uyarlamasıdır.
- This film is an adaptation of a novel.
Biz bu yeni koşullara planımızı adapte etmeliyiz.
- We must adapt our plan to these new circumstances.
Kendisini yeni çevresine adapte etmeyi zor buldu.
- She found it was difficult to adapt herself to her new surroundings.
They could not adapt to the new climate and so perished.
... our ancestors have to adapt. ...
... Well, you've got to adjust and adapt to how the economy ...