The island lies to the west of Japan.
- Ada Japonya'nın batısında yer alır.
Seen from the sky, the island was very beautiful.
- Gökyüzünden bakıldığında ada çok güzeldi.
The islet resembled a tortoise from afar.
- Adacık uzaktan bir kaplumbağaya benziyordu.
The islet protrudes above the water.
- Adacık su üstünde çıkıntı yapıyor.
The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
- Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
He dedicated himself to research.
- O kendini araştırmaya adadı.
The Island of Taiwan's surface area is thirty-six thousand square kilometers.
- Tayvan adasının yüz ölçümü 36.000 kilometre kare.
He dedicated his life to helping the poor.
- O, hayatını fakir insanlara yardım etmeye adadı.
He dedicated his life to peace.
- O, hayatını barışa adadı.
Tom and Mary are devoted to each other.
- Tom ve Mary kendilerini birbirlerine adadılar.
After retirement, Teresa devoted herself to caring for orphans.
- Emekli olduktan sonra, Teresa kendini yetimlerin bakımı için adamış.
He devoted himself to the study of chemistry.
- O kendini kimya çalışmasına adadı.
She devoted herself to the volunteer activity.
- O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.
The islet protrudes above the water.
- Adacık su üstünde çıkıntı yapıyor.
The islet stands out above the water.
- Adacık su üstüne çıkıyor.
By establishing Takeshima Day, it is hoped that more Japanese people will learn about the Takeshima islands.
- Takeshima Günü belirleyerek, daha fazla Japon halkının Takeshima adaları hakkında bilgi öğreneceği umulmaktadır.
Captain Cook discovered those islands.
- Bu adaları Kaptan Cook keşfetti.