We went up step by step.
- Biz adım adım tırmandık.
I will accomplish my purpose step by step.
- Amacıma adım adım ulaşacağım.
That's one small step for a man, one giant leap for mankind.
- Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
I quickened my steps to catch up with her.
- Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım.
The first step is always the hardest.
- İlk adım her zaman en zorudur.
The first step towards dealing with a problem is accepting that it exists.
- Bir sorunla ilgilenmeye doğru ilk adım onun var olduğunu kabul etmektir.
Tom has perfect pitch.
- Tom'un mükemmel adımı var.
The new year is coming with long strides.
- Yeni yıl uzun adımlarla geliyor.