Biraz daha tuz eklemeye ne dersin?
- How about adding a little bit more salt?
Bir tutam biber eklemeye ne dersin?
- How about adding a touch of pepper?
Tom adını dansa katılmak isteyenlerin listesine ekledi.
- Tom added his name to the list of people who wanted to attend the dance.
Onu adliye binasında alabilirsin, katip ekledi.
- You can get it at the courthouse, the clerk added.
Bir dakika içinde döneceğim,diye ekledi.
- I'll be back in a minute, he added.
Esperantoda, o ile biten isimler. Çoğul bir j ekleyerek oluşturulur.
- In Esperanto, nouns end in o. The plural is formed by adding a j.
Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.
- Adding comments makes reading the code easier.
Örnek bir cümle ekliyorum.
- I am adding an example sentence.
Tom, Tatoeba'ya cümleler ekliyor.
- Tom is adding sentences to Tatoeba.
From the 2nd century BC to the 3th century AD.
I have placed both of the ads in the newspaper as instructed.
He tried to make his case by arguing ad hominem.
Well that's an ad hominem argument.