Tom genç bir kadın oyuncuya aşık oldu.
- Tom fell in love with a young actress.
O, en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar adaylığını kazandı.
- She won an Oscar nomination for best supporting actress.
Aktris, sahne üzerinde geriye düştü.
- The actress fell backward over the stage.
Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktrist oldu.
- Joan became a great actress in spite of having had a difficult childhood.
My mental anguish, and the dreadful scenes in which I had been an actress, advanced the period of my labour.