Tom, bana on dolar ödünç verir misin?
- Tom, would you mind lending me ten dollars?
Bana dolma kalemini ödünç verir misin?
- Would you mind lending me your pen?
Tom sonunda Mary'yi akordeonunu ona ödünç vermesi için ikna etti.
- Tom finally talked Mary into lending him her accordion.
Birkaç günlüğüne arabanı bana ödünç vermenin bir sakıncası olup olmadığını merak ediyorum.
- I wonder if you would mind lending me your car for a couple of days.