act of temporarily living in a camp

English - Turkish

Definition of act of temporarily living in a camp in English Turkish dictionary

Related Terms

camping

{i} kamp yapma

Büyük olasılıkla benimle birlikte kamp yapmaya gitmek istemezsin. Yanılıyorsun. Aslında, onu çok fazla sevdiğimi düşünüyorum. - You probably wouldn't like going camping with me. You're wrong. In fact, I think I'd like that very much.

Babam kamp yapmaya gitmemizi önerdi. - My father suggested that we should go camping.

camping

{f} kamp yap

Tom bir sonraki tatilini yürüyüş ve kamp yaparak geçirmek istediğini söyledi. - Tom said he'd like to spend his next holiday hiking and camping.

Büyük olasılıkla benimle birlikte kamp yapmaya gitmek istemezsin. Yanılıyorsun. Aslında, onu çok fazla sevdiğimi düşünüyorum. - You probably wouldn't like going camping with me. You're wrong. In fact, I think I'd like that very much.

camping

düşerge yapma

camping

{i} kamp

Ben ailemle birlikte kampa gittim. - I went camping with my family.

Tom, John ve Mary ile kampa gitmenin eğlenceli olacağına karar verdi. - Tom decided that it would be fun to go camping with John and Mary.

camping

{i} kamp yapma; kampçılık

camping

{i} kamping

English - English

Definition of act of temporarily living in a camp in English English dictionary

{i} camping

Hyphenation

act of tem·po·ra·ri·ly li·ving in a camp

Turkish pronunciation

äkt ıv tempırerıli lîvîng în ı kämp

Pronunciation

/ˈakt əv ˌtempərˈerəlē ˈləvəɴɢ ən ə ˈkamp/ /ˈækt əv ˌtɛmpɜrˈɛrəliː ˈlɪvɪŋ ɪn ə ˈkæmp/