Ben iğne olmak yerine, ilaç almayı tercih ederim.
- I prefer taking medicine rather than getting an injection.
Tom'un bu gece öldürücü iğneyle ölmesi planlandı.
- Tom is scheduled to die by lethal injection tonight.
Onun birkaç botox enjeksiyonu aldığını düşünüyorum.
- I think she's had a few Botox injections.
O, morfin enjeksiyonları ile kontrol altında tutuldu.
- She was kept under with morphine injections.