across a sea

listen to the pronunciation of across a sea
English - Turkish

Definition of across a sea in English Turkish dictionary

overseas
(Askeri) DENİZAŞIRI: Bir memleketin milli ve siyasi sınırları dışında kalan ve denizlerle ayrılmış bulunan bölgeler. ABD ne göre Alaska ve Hawaii dahil olmak üzere kıtasal ABD nin dışında olan tüm yerler
overseas
ülke dışı
overseas
yurt dışı

Onun büyük geliri ona her yıl yurt dışında seyahat etmesini mümkün kılıyor. - His large income makes it possible for him to travel overseas every year.

Yurt dışına seyahat ederseniz genellikle bir pasaport gereklidir. - A passport is usually necessary when you travel overseas.

overseas
yurtdışı

Ürünlerimiz yurtdışında iyi satar. - Our products sell well overseas.

Meslektaşı yurtdışındaki birime tayin edildi. - His colleague was transferred to an overseas branch.

overseas
denizaşırı

Babam şimdiye kadar denizaşırı ülkelerde bulunmadı. - My father has never been overseas until now.

Gemi denizaşırı ülkelerden geldi. - The ship came from overseas.

across the sea
denizin karşısında
overseas
denizaşırı ülkelerde

Babam şimdiye kadar denizaşırı ülkelerde bulunmadı. - My father has never been overseas until now.

Gemi denizaşırı ülkelerden geldi. - The ship came from overseas.

overseas
denizaşırı ülkelere

Her yıl denizaşırı ülkelere gider. - He goes overseas every year.

overseas
s., z. denizaşırı
English - English
overseas
across the sea
on the other side of the sea
across a sea

    Hyphenation

    a·cross a sea

    Turkish pronunciation

    ıkrôs ı si

    Pronunciation

    /əˈkrôs ə ˈsē/ /əˈkrɔːs ə ˈsiː/
Favorites