Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

acquainted with, knowing the business

listen to the pronunciation of acquainted with, knowing the business
English - Turkish

Definition of acquainted with, knowing the business in English Turkish dictionary

awake
{f} uykudan kalkmak
awake
uyandırmak

Uçuş görevlisi Tom'u uyandırmak için salladı ve ona uçağın indiğini söyledi. - The flight attendant shook Tom awake and told him that the plane had landed.

Tom Mary'yi uyandırmak için nazikçe sarstı. - Tom gently shook Mary awake.

awake
{f} uyanmak
awake
farkında

Sanırım yalnızca ben farkındayım. - I think I am the only one awake.

awake
kışkırtmak
awake
harekete geçirmek
awake
harekete geçmek
awake
bilinçli
awake
bilincinde
awake
uyanmış

Tom şimdiye kadar uyanmış olmalı. - Tom should be awake by now.

Bence Tom muhtemelen şimdiye kadar uyanmıştır. - I think Tom is probably awake by now.

awake
uykudan uyanış
awake
uyandırıcı
awake
{s} tetik
awake
tetikte
awake
{s} uyanık, uyanmış
awake
{f} uyarmak
English - English
awake